Dünya sağlık otoriteleri JN.1 varyantının şu anda baskın Corona varyantı olduğunu belirtiyor. Virüs, giderek daha fazla ishal gibi belirtilerle kendini gösteriyor.
Corona artık günlük yaşamın bir parçası ve sayıları hızla artmasına rağmen çoğu insan durumu soğukkanlılıkla karşılıyor. Artık maskeleri nadiren görüyorsunuz. Klasik soğuk algınlığı belirtileri ortaya çıktığında bile birçok hasta artık korona testi yapmıyor.
Mevcut korona testlerine ilişkin değerlendirmeler, omikron alt çizgisi Pirola’nın (BA.2.86) kaydedilen vakaların büyük bir kısmını oluşturduğunu ve Eris varyantının (EG.5) yüzde 49 ile lider olduğunu gösteriyor.
Bununla birlikte, omikron alt soyundan gelen Pirola’nın soyundan gelen JN.1, şu anda manşetlerde yer alıyor çünkü giderek daha fazla beklenmedik semptomlara neden oluyor ve giderek yaygınlaşıyor.
JN.1: Corona mide-bağırsak enfeksiyonuna dönüşecek mi?
Robert Koch Enstitüsü (RKI), testler yoluyla korona sayılarını kaydetmenin yanı sıra, koronavirüsler ve bunların varyantlarındaki artışı tespit etmek için AMELAG’ı düzenli atık su izleme çalışmaları yürütüyor.
13 Aralık’tan itibaren atık su izleme kapsamında atık sudaki koronavirüs gen fragmanlarında önceki haftaya göre yüzde 54 oranında önemli bir artış görüldü.
İlginçtir ki, Pirola ve Eris varyantlarının hakim olduğu ve JN.1’in şu ana kadar yalnızca küçük bir oran oluşturduğu klasik korona testlerinin aksine, Corona varyantı JN.1 burada hakim durumda.
Sağlık dergisi Prevention ve Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi’ne (CDC) göre Pirola’nın bir türevi olan JN.1, daha yüksek bulaşıcılığa veya bağışıklık sistemine daha güçlü nüfuz etme yeteneğine sahip olabilir.
New York’taki Buffalo Üniversitesi’nden enfeksiyon uzmanı ve bu varyantın kaşifi Thomas Russo, JN.1’i ana varyantından çok daha fazla bağışıklıktan kaçan bir tür olarak tanımlıyor.
Kovid-19’un genel semptomları arasında baş ağrısı, yorgunluk, vücut ağrıları, soğuk algınlığı semptomları ve koku ve tat alma duyusunda bozulma yer alıyor.
Ancak Pirola gibi yeni varyantların sıklıkla ishal, gözlerde kızarıklık, deri döküntüsü ve ağızda şişlik veya kızarıklık gibi değişiklikler gibi semptomlara da neden olduğu görülüyor.
İshal, pandeminin başlangıcından beri Kovid-19’un bilinen bir semptomu olmuştur.
Virüs ince bağırsakta iltihaplanmaya neden olarak sulu ishale, ateşe, kramplara ve karın ağrısına neden olabilir. Bazı durumlarda ishal de Uzun Kovid semptomu olarak devam edebiliyor.
Bu gözlemlere rağmen, RKI halihazırda BA.2.86’nın ve onun JN.1 gibi alt başlıklarının halk sağlığına yönelik oluşturduğu riski düşük olarak sınıflandırıyor.
DSÖ’den JN.1 açıklaması
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), Covid-19’un JN.1 varyantını, hızla yayılmasından dolayı ana soy BA.2.86’dan ayrı olarak izlenmesi gereken bir varyant olarak sınıflandırdı.
DSÖ’den yapılan yazılı açıklamada, elde edilen verilere göre JN.1 varyantının şu anda küresel halk sağlığı için oluşturduğu riskin “düşük” olarak değerlendirildiği belirtildi.
Açıklamada “Buna rağmen kuzey yarım kürede kış mevsiminin başlamasıyla birlikte JN.1, birçok ülkede solunum yolu enfeksiyonlarının yükünü artırabilir” ifadeleri kullanıldı.
Resmi verilere göre dünya genelinde JN.1 prevalansı 5 Kasım’da sona eren haftada %3 iken 3 Aralık’ta sona eren haftada %27’ye yükseldi.
Aynı dönemde JN.1, Çin ve Moğolistan’dan Avustralya ve Yeni Zelanda’ya kadar 37 ülkeyi kapsayan Batı Pasifik’teki vakaların %1’inden %66’sına yükseldi.
Salı günkü risk analizinde DSÖ, JN.1’in bağışıklıktan kaçma veya diğer varyantlara göre daha şiddetli semptomlara neden olma riskinin daha yüksek olup olmadığının kesin olmadığını kabul etti.
DSÖ, ülkelere JN.1’in mevcut antikorlardan ne kadar kaçabildiğini ve varyantın daha şiddetli hastalığa yol açıp açmadığını daha fazla araştırmalarını tavsiye etti.
JN.1, daha önce BA.2.86 alt türev varyantlarından biri olarak inceleniyordu.
